28 Mart 2013 Perşembe

Hayat Karalaması

Hayat Karalaması

Olmak istediğin yerde olamamak öldürmeyen bir intihar gibidir.
Oranın yağmuru hep daha ıslak, güneşi hep daha sıcak, kuşları hep daha dinlenesidir. 
Tüm yaşananlar acı verirken, asıl yaşanamayanlardır hep daha fazla acı veren...
Ve zordur iki yerde de aynı anda varolmak, yokolmak bu kadar basit iken...


"Sen İstanbul'da yaşamıyorsun; İstanbul'u yaşıyorsun!" demişti bir lafının ortasında. Karşımdaki insani hiç tanımıyordum; En fazla 30 dakikalık bir konuşmuşluğum vardı, belki de daha az. Ancak o bir lafa sıgdırabilmişti tüm benliğimi. İplik söküğü misali bu denli çözülebilmek ürkütmüştü beni. Gülümsedim. İlk başta bana bu sözün verdiği acıyı örtmek için...
Ve nitekim bedenim hiçbir zaman bu kadar koşmak istememişti, başka şehire firar etmiş ruhumu yakalamak için...


Aşkı uzak mesafeden yaşamak böyle birşey. Kısıtlı vakitlere çok şey sığdırmaya çalışır insan. Lakin o kısıtlı vakitlere sığabilecek kadar basit değildik ikimiz. Söyle bana, insan yanında olduğu kişiye dahi hasret kalabilir mi? Kalabilir elbet.


Gittim. Ve hiçbir zaman ölüme bu kadar yakın olmamıştım.

Yasemin GÖKER

İstanbul'a ithafen/Yaşadığı yeri terketme arzusundaki insan mutsuz bir insandır (Milan Kundera)*

* Ayrıca çok değerli ruh ustasına teşekkürler :)